Çocuğunuzun Davranışlarının Altında Yatan Nedenler

   Her olumsuz davranışın altında yatan bir sebep mutlaka vardır. Anne-babalar çocuğunun en iyi şekilde yetişmesini ister. İster akademik açıdan olsun isterse davranışsal açıdan olsun mükemmel çocuklar yetiştirmek her anne-babanın hayalidir. Yapılan araştırmalar, davranışsal ve akademik açıdan hazırbulunuşluğu uygun bir şekilde okula başlayan çocukların başarı seviyelerinin daha yüksek olduğunu ispatlamaktadır. Bunun bilincinde olan her veli de çocuğunu iyi yetiştirip okul hayatına ve sosyal hayata en uygun seviyeye getirmek için elinden gelen her şeyi yapar. Ancak ne var ki bazı zamanlarda kendinizi de sorguladığınız durumlar olabilmektedir. Çocuğum neden bu şekilde davranıyor? Neden arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kuramıyor? Neden başarılı olamıyor? gibi sorular zihninizi çoğu zaman kurcalar. Bu sorularla boğuşmaya başladığınızda aklınıza gelmesi gereken ilk yargı "Kişiliğin mimarı anne-babalardır." tezi olmalıdır. Çünkü her anne-babanın bilmesi gereken en önemli şey çocuğun kendisinin aynası olduğu gerçeğidir. Çocuk yetiştiriken hangi hatanın nelere sebep olacağını bilen anne-baba bu hataları yapmayacak ve çocuğunu daha bilinçli yetiştirecektir. Peki, nedir olumsuz davranışların altında yatan nedenler? Aşağıda bahsettiğim durumlardan birini siz de yaşıyorsanız uyarılarımı mutlaka dikkate almalısınız.

1- Çocuğunuz her şeyi almanıza rağmen hala kendisine ait olmayan şeylere sahip olmaya çalışıyorsa seçmesine izin vermediğinizdendir.
Misafirliğe gittiğiniz zaman yaşamış olmanız muhtemel. Çocuğunuz ev sahibinin çocuğunun oyuncaklarını eve götürmek ister. Veya okuldan geldiği zaman sıra arkadaşında gördüğü bir kalemlik, açacak veya kalemi ister. Bu davranışın en temel sebebi ait olmak istediği şeyleri seçmesine izin vermemenizdir.

2- Çocuğunuz bilinçli olarak sizi rahatsız ediyorsa, fiziksel olarak kendisine yeterince sevgi göstermediğinizdendir. 
Her çocuk mutlaka anne-babasından sevgi davranışları sergilemesini bekler. Anlık olsa bile sevginizin ve sevgi davranışlarınızın başkasına kaymasına tahammül edemezler. Buna kıskançlık da diyebiliriz. Yeri gelir kardeşine bile sevgi göstermenizi istemez. Böyle bir durumlar karşılaşırsanız çocuğunuza karşı ilginizi gözden geçirmelisiniz.

3- Çocuğunuz korkaksa ona çok hızlı yardım ettiğinizdendir. 
Bir konuda çocuğunuza ilk adımı atmasını öğretebilmek için ona fırsat vermelisiniz. Adım atmaya korkan bir çocuk yetiştirseyseniz sebebi ihtiyacı olduğu her an yanında olmanızdan kaynaklanmaktadır. Karşısına çıkan her engelden atlatan siz olursanız engeli aşmak için adım atmaktan korkar hale gelecektir.

4- Çocuğunuz ketum ve sessizse, bir problem durumunda aniden sinirlendiğinizdendir.
Çocuğunuz hata yapmaktan korkmamalıdır. Unutmayın, yapılan her hata öğrenmek için yeni bir fırsattır. Yaptığı her hatada aniden sinirlenip, bağırırsanız hata yapmaktan korkar hale geleceği için risk almayacak ve bu yüzden de içine kapanık bir çocuk halini alacaktır.

5- Çocuğunuz kıskançsa, bu onu mütemadiyen başkaları ile kıyaslamanızdan olabilir.
Her bireyin bir birinden farklı olduğunu göz önünde bulundurmalısınız. Özellikle karne dönemlerinde yaşanan sorunlardan birisi not ve karne ortalaması kıyaslamalarıdır. Bu durumda çocuğunuz mükemmelliği başkalarında görecek ve kıskanç bir kişilik oluşturmaya başlayacaktır. Kıyaslamadan vazgeçip sizin çocuğunuz olduğu için mükemmel bir insan olduğunu söyleyin.

6- Çocuğunuz haklarını savunamıyorsa, küçük yaştan itibaren ona topluluk önünde ceza verdiğinizdendir.
   Ceza kesinlikle hiç bir eğitimcinin onaylamadığı bir davranış söndürme yöntemidir. Hele ki toplum içinde verilen cezalar onun kişiliğine zarar verecek ve içine kapanık bir birey olarak yetişecektir. Böyle yetişen bir çocuk da hayatının hiç bir döneminde hakkını savunabilir durumda olmayacaktır. Mümkünse cezadan, değilse toplum içinde cezadan vazgeçin.

7- Çocuğunuz yalan söylüyorsa, daha önceki yanlışlarına gereğinden fazla tepki gösterdiğinizdendir. 
   Kurtuluşu asla yalan söylemekte bulmamalıdır. Bir kere aşırı tepki gösterdiğinizde korkan çocuk, yalan söyleyerek içinde bulunduğu durumdan sıyrılmaya çalışır. Eğer söylediği yalan ile o durumdan kurtulursa pekiştireç almış olacak ve her zor durumda kaldığında yalan söyleme davranışı geliştirecektir.

8- Çocuğunuzun özgüveni düşükse, onu cesaretlendirmekten çok ona nasihat ettiğinizdendir.
   Adım atmaktan korkmayan bir birey yetiştirmelisiniz. Öğrenme ortamında fırsat yakalayabilmesi için bilgiye ulaşma konusunda cesur olmalıdır. Bu yüzden asla yanlış yapmaktan korkmamalıdır. Böyle durumlarda ihtiyacı olduğu şey nasihat değil cesarettir.