Anne ve baba arasındaki görüş ayrılıkları bir ailede sıklıkla karşılaşılan sorunlardan birisidir. Anne-babanın bazen birbirine bazen de çocuğa karşı tutarsız davranışları çocuğun kişilik gelişimine, dolayısıyla da eğitim hayatına büyük bir problem olarak yansımakta. Bu tutarsızlıklar, kimi zaman çocuğun gelişimine ve eğitimine karşı görüş ayrılıkları şeklinde, kimi zaman da davranış ve tavırlarının içinde bulundukları ruh haline göre değişkenlik göstermesi şeklinde kendini gösterir. Her iki durumda da kişilik gelişimine bir katkısı olmadığı gibi çocuğun zıt kavramlar (iyi-kötü, doğru-yanlış, olumlu-olumsuz) arasında kalmasına neden olur. Böyle yetişen bir çocuk da hep ikilem içerisinde kalarak net tavır ve davranışlar sergileyemeyecektir. Sosyal yaşantısında ve eğitim hayatında kararlı davranamayacak ve iyi diye düşündüğü yanlışa çok rahat yönelebilecektir.

Örnek olay 2: Okuldan eve gelen Alican'ın canı hiç ders çalışmak istememektedir. Bilgisayar oyunu oynamak o an ders çalışmaktan daha cazip bir etkinliktir. İzin istemek için babaya gidiyor.. Gün boyunca iş stresine maruz kalan baba bu öneriyi geri çeviriyor. Ödev yapmak istemeyen Alican ertesi gün yine şansını deniyor. İşe gitmeyen baba stresli olmadığı için öneriyi kabul ediyor.
1. örnek olayda anne-baba davranışları arsındaki tutarsızlık, 2. örnek olayda da babanın kendi davranışları arasındaki tutarsızlıktan bahsettim. Her iki olaydaki ortak nokta ise ikisinde de Alican'da ders çalışmanın bilgisayar oyunu oynamaktan daha önemli bir aktivite olduğu şemasının oluşmamış olmasıdır.
Çocuklar iyi birer gözlemcidir. Yaşadıkları olayları analiz ederek, anne ve babayı gözlemleyerek onları nasıl kullanabileceğini, onlardan nasıl yararlanabileceğini çok kolay öğrenirler. İyi ve kötüyü ayırt etmeden çıkarcı ve faydacı bir kişilik geliştirirler. Yukarıdaki her iki olayda da Alican doğru davranışı bulamamıştır. Bu yüzden fayda-zarar durumuna göre değişen bir doğru-yanlış şeması oluşturmuştur. Böyle bir aile ortamında yetişen çocuk hangi davranışı ne zaman sergileyeceğini kestiremez ve kararsız bir kişilik geliştirir. Bu durum eğitim hayatına da aynı şekilde yansır. Hangi davranış doğru; hangi davranış yanlış? Hangi davranışı ne zaman sergilemeliyim? sorularıyla meşgul olurken başkaları çoktan karar vermiş ve yola çıkmış olur. Yani "Atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiş olur."
Peki anne-baba ne yapmalı? Nasıl davranmalı? Cevap çok basit:
Anne-bana ortak tavır sergilemeli.
Çocuğun doğru davranış geliştirebilmesi için ailede o davranışa ait doğru hem anne hem de baba için tek olmalı. Babanın doğru davranış geliştirebilmek için verdiği ceza karşılığında, anne çocuğunu kucaklayıp o cezanın etkisinden kurtarmaya çalışmamalıdır. Ailede asla iyi polis-kötü polis rolleri olmamalıdır.
Çocuk yetiştirmek, çocuğu geleceğe hazırlamak zor ve bir o kadar da meşakkatli bir iştir. Bu süreçte hem annenin hem de babanın sınırları çizilmemiş rolleri olmalı. Ne anne, ne de baba diğerinin otoritesini sarsmamalıdır. Ayrıca ailede demokratik bir ortam oluşturulmalıdır. Aile ortamında davranışlar ve sonuçları mutlaka önceden kestirilebilir olmalı. Ailede demokratik bir ortam oluşturmak için her ebeveyne eşit derecede görevler düşer. Özellikle anne ve baba eğitim konusunda aynı görüşe sahip olmalıdır.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizim için değerlidir.