Mental Aritmetikle Tanışma

Mental Aritmetik... İlk duyduğumda herkeste olduğu gibi bende de bir ışık yanmamıştı. Araştırmacı yönümü bilen  yakın bir arkadaşımın fikriydi: " Sen seversin yeni şeyleri." telkininden sonra her şey bir tarayıcı kadar uzağımdaydı. Aslında "mental" ve "aritmetik" kelimelerinden haberdardım. Ama ikisi bir araya gelince nasıl bir ürün ortaya çıkacak merakı
 beni bir hayli heyecanlandırmıştı. Hemen öğrenip kendi sınıfımda kendi öğrencilerime
öğretmeliydim bu mucize sistemi. Araştırmalarım sonunda uzak doğu kökenli bir uygulama olduğunu, bir abaküs yardımıyla dahi çocuklar yetiştirdiğini
iddia eden bir sistem olduğunu öğrendim. Bu beni daha da heyecanlandırmıştı. Mental aritmetik merkezleri tarafından Türkiye genelinde uygulandığını, eğitim merkezlerinde 4-12 yaş arasında çocuklara uzunca bir zamandır öğretildiğini duyunca bir öğretmen olarak kendimi eksik hissettim. Bu durum bu mucizevi yöntemi öğrenme arzumu daha da kamçılamıştı.    Türkiye genelinde hizmet veren bir merkezden eğitim aldım. Önce soroban adı verilen bir sayı boncuğunu tanıdım. Daha sonra formüller, formüller, formüller... Sonunda dahi öğrenciler yetiştirmeye aday, heyecanı bir kat daha artmış bir öğretmen olarak eğitimimi tamamladım. O günden sonra kendi sınıfımda, kendi öğrencilerime uygulamaya koyuldum. Sonuç mu? Mükemmeldi. Matematik korkusunu yenmiş, özgüveni yükselmiş, sayılarla adeta dans eden bir öğrenci topluluğu... On beş tane iki basamaklı sayıyı saniyeler içinde toplayıp çıkarabilen, 528×7 gibi bir işlemi hiç bir araç kullanmadan saniyeler içinde cevaplayabilen öğrenciler mesleğimin değerine değer katıyordu.    Peki, neden bu mucizeyi daha geniş bir kitleye ulaştırmayayım ki? Sınıfımda tattığım duyguyu neden kat kat artırmayayım ki?